Bireysel Psikoterapi Makaleleri

Panik Atak ve Panik Bozukluk

Pandeminin ve de hayat eve sığar mottosunun etkisiyle son dönemde iyice sıkıldık ve bunaldık. Çoğumuz bu durumu,  ‘darlandım, atak geçiriyorum’ şeklinde tarif etmekte. Hatta panik atak geçiriyorum, aklımı oynatacağım diyen sayısı  hiç de az değil. Acaba gerçekten her stres durumu panik atak mıdır ya da her atak panik bozukluk mudur?Panik bozukluk, beklenmedik bir anda aniden ve kendiliğinden ortaya çıkan, yoğun iç sıkıntısı ile buna eşlik eden bedensel ve bilişsel belirtilerden oluşan panik ataklarla karakterize yineleyici bir hastalıktır. Belirtilerin kısa sürede...

Düşünce – Duygu – Davranış

Şu an nasıl hissediyorsunuz? diye sorsam mutluyum, üzgünüm, kaygılıyım, şaşkınım, utanıyorum vb. bir cevap verebilirsiniz. Peki ne düşündüğünüzü sorsam? Hatta şu an yaşadığınız duygunun düşüncelerinizden kaynaklı olduğunu söylesem?Bir çoğunuz tam tersini düşünmüş olabilirsiniz; “Kaygılıyım, o yüzden yapamayacağımı düşünüyorum” hatta “Yapamayacağımı hissediyorum” şeklinde. Hâlbuki yapamayacağımızı düşündüğümüz için kaygı hissederiz. İşte günlük hayatta duygular ve düşünceler bu kadar birbirine karışmıştır. Temel duygular vardır, herkesin hissettiği ve bedenine, duruşuna, sesine yansıttığı: sevgi, üzüntü, sevinç, kaygı, öfke, korku gibi. Her duygu insanidir, bunları herkes...

Öfke

Günümüz zorlayıcı yaşam koşullarında insanların gergin, sinirli, çaresiz, engellenmiş hissetmeleri ve bunların sonucunda öfkelenip kendileri ile birlikte çevrelerine de zarar vermeleri sık rastlanan bir durum haline geldi. Son zamanlarda ekranlarda ya da basında aşk, kıskançlık, cinsellik, kız isteme davaları, alacak verecek meseleleri vb. nedenlerle öfkesine yenik düşüp cinnet geçirenlere, hatta bolca cinayet haberlerine rastlamadığımız gün neredeyse yok gibi…Öfke, her ne kadar ‘bir kişiye ya da bir şeye karşı duyulan olumsuz ve yıkıcı bir duygu’ olarak tanımlansa da aslında uygun bir şekilde...

Terör Sonrası Travma

Terör tehditi altında çaresiz, huzursuz, mutsuz ve umutsuz yaşamaya çalışan bir toplum haline geldik. Adeta ölmemek için yaşamamayı seçecek noktadayız. Umarım hiçbir zaman alışamayız, kanıksamayız ve milli bilincimizi yitirmeyiz.Latince “terrere” sözcüğünden köken alan terör kavramı, “korkudan sarsıntı geçirme”, “korkudan titreme ya da titremeye sebep olma” veya “korkudan dehşete düşmeye sebep olma” anlamlarına gelmekte olup konuşma dilinde “büyük korku, dehşet, tedhiş” manasında kullanılmaktadır. Kavramın Türkçedeki kullanımı ve zihinlerdeki ilk karşılığı ise “korku” ya da “dehşet” olarak belirmektedir.Terör; politik, dini veya ekonomik bazı...

EGO

"Yeryüzünde kişinin kavuşabileceği en büyük mutluluk, kendi kendinden hoşnut olmaktır."20. yüzyılın en önemli Alman yazarlarından Thomas Mann’ın bu deyişini okuyunca durup düşündüm uzun uzun. Kulağa ne kadar da hoş geliyor. İnsanın kendinden hoşnut olması için kendini tanıması ve tanıdığı kendisi yani ‘ben’i ile barışık olması gerektiğini anlatmıyor mu sizce de! ‘Bir ben var bende, benden içeri’ diyen Yunus  Emre, çok önemli bir gerçeğin farkına varmıştı. İçimizde bir ben var; kimi zaman ona içimizdeki çocuk, kimi zaman içimizdeki bilge diyoruz. Kendimize sahip...

Siberkondria

Sağlığımız İçin Yeni Bir Teknolojik Tehdit: "Siberkondria"Sağlıkta şiddetin tavan yapması ve acil servislerin evlilik programlarını aratmayacak izdivaç  yerlerine benzetilmesi yetmezmiş gibi şimdi de yeni bir tehditle karşı karşıyayız. Zaman içinde teknolojinin bu kadar ilerlemesi, bazı kişilerde internet kullanımı ile hastalık kaygısının pekişmesine ve  “siberkondria” olarak tanımlanan yeni bir hastalığın görülmesine yol açtı. Yapılan çalışmalar, neredeyse her üç kişiden birinin sağlıkla alakalı konularda internetten araştırma yaptığını ve buna göre kendilerine teşhis koyduklarını yani  “siberkondria”  eğilimi taşıdığını gösteriyor. Çağın hastalığı olarak tanımlanmaya...

Terörle Yaşa-ma-k

Ölümlerin kol gezdiği bir ülkede yaşamanın dayanılmaz ağırlığı altında eziliyor, bol bol gözyaşı döküyoruz. 17 yaşındaki oğlumun dediği gibi ‘ölmemek için yaşamıyoruz’ adeta. Ama yaşamda umutsuzluk yoktur, umutsuzluğun pençesine düşen insanlar vardır.Korku, her canlının doğumundan ölümüne kadar süren yolculuğunun her anında var olan doğal bir duygudur. Ancak insanoğlunun varoluşundan günümüze, sürekli kaçmaya çalıştığı temel duygulardan biridir de aynı zamanda. Korkular genellikle bireysel kaynaklıdır ama bazı korkular yaşadığımız toplumsal yapıyla bağlantılıdır. Özellikle, ölüm, kaos veya felaket korkusu bu korkulardan biridir.Toplumumuzda da...