Terörle Yaşa-ma-k
Ölümlerin kol gezdiği bir ülkede yaşamanın dayanılmaz ağırlığı altında eziliyor, bol bol gözyaşı döküyoruz. 17 yaşındaki oğlumun dediği gibi ‘ölmemek için yaşamıyoruz’ adeta. Ama yaşamda umutsuzluk yoktur, umutsuzluğun pençesine düşen insanlar vardır.
Korku, her canlının doğumundan ölümüne kadar süren yolculuğunun her anında var olan doğal bir duygudur. Ancak insanoğlunun varoluşundan günümüze, sürekli kaçmaya çalıştığı temel duygulardan biridir de aynı zamanda. Korkular genellikle bireysel kaynaklıdır ama bazı korkular yaşadığımız toplumsal yapıyla bağlantılıdır. Özellikle, ölüm, kaos veya felaket korkusu bu korkulardan biridir.
Toplumumuzda da ruh sağlığımızı olumsuz etkileyen olayların sayısı ve şiddeti gün geçtikçe artmakta. Bu nedenle son zamanlarda önemle üzerinde durulan bir kavram da ‘psikolojik sağlamlık’ kavramı. Psikolojik sağlamlık, çok zor koşullara karşın kişinin, bu olumsuz koşulların üstesinden başarıyla gelebilme ve uyum sağlayabilme yeteneği anlamına geliyor. Bu konuda yapılan çalışmalarda, psikolojik sağlamlık düzeyleri yüksek bireylerin, karşılaştıkları şiddet, terör, hastalık, yoksulluk ve daha pek çok stresli yaşam olayıyla, daha başarılı bir biçimde mücadele ettikleri saptanmıştır. Bu bireylerin, aynı zamanda etkili problem çözme yeteneği ve etkili kişiler arası iletişim becerileri gibi olumlu özelliklere sahip oldukları vurgulanmıştır. Benzer olumsuz olaylar yaşayıp da başarısız olmuş bireylerin psikolojik sağlamlık düzeylerinin geliştirilerek, karşılaştıkları sorunların üstesinden daha kolay gelecekleri ya da bu streslerden en az zararla kurtulabilecekleri çalışmalarla ortaya konmuştur.
Şems-i Tebrizi’nin dediği gibi “Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama; ikisi de şu an burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız SEVMEYİ BAŞARSAK, cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak, nefrete, hasede ve KİNE BULAŞSAK, tepetaklak cehenneme düşüveririz…”
Özetle terör eylemleri gülüşümüzü bombalarla patlatsa da, umudumuza işleyemesin, geleceğimiz umutlarla dolsun. Unutmayınız ki korkular bizi mahkum eder, umudumuz bizi özgür bırakır.