Aileler cinsel gelişim sürecinde nasıl bir yaklaşım sergilemeli?
Çocukların merak duygusundan ve cinsel organlarını keşfetme dürtülerinden dolayı, cinsel organları ile oynayarak kendilerini uyarmaları oldukça sık rastlanan bir durum olsa da bu durum hemen her zaman aileleri tedirgin eder. Hatta mastürbasyon aileler tarafından hastalık olarak değerlendirilir, kötü bir alışkanlık olarak kabul edilir ve yoğun bir endişe, korku ve kaygı yaşanır. Üstelik bir de kız çocuklarının omuzunda büyük bir yük olan bekaret kavramı var. Ancak bu endişe ile ailenin çocuğa yönelttiği suçlama ve korkutmalar bir çözüm sağlamayacağı gibi daha başka sorunlara da yol açabilir. Aslında ebeveynlerin öne sürdüğü gibi ayıp, yasak, günah ya da pis değildir, zaten çocukların bu kavramları da henüz tam gelişmemiştir. Bu nedenle çocuğa vaktinden evvel suçluluk ve günahkârlık hissettirmek veya cinsel organlara dair yanlış bir yargıya sebebiyet vermek ileride cinsel sorunların oluşmasına zemin hazırlayacaktır. Bunun yerine ebeveynler cinsel organların mahrem yerler olduğunu, herkesin arasında oynandığında uygun olmayacağını, başkalarının görmemesi ve dokunmaması gerektiğini çocuklarına anlatmalı, onlara mahremiyet duygusu kazandırılmalıdırlar. Genellikle çocukların 3-4 yaş civarında cinsellikle ilgili ilk sorularını sormaya başladıkları zaman cinsel eğitimlerine de başlanmalıdır. Aileler, çocuklarına anlayabilecekleri açıklamalar yaparak ve sonraki yıllarda da çocukların yaşlarına uygun şekilde gerektiği kadar bilgi vererek ve böylece başka kaynaklardan yanlış bilgi edinmeleri önleyerek cinsel eğitime devam etmelidir. Örneğin kız çocuklarına yönelik, “Bacağını ört” veya “Eteğini kapat” gibi söylemler ne kadar masum olursa olsun ilerde onların vajinismus sorunuyla karşı karşıya gelmesine zemin hazırlayabiliyor. Erkek çocukların da cinsel organlarıyla oynadığında onlara söylenen “Koparırım” veya “Oynarsan düşer” gibi korkutma sözleri, onları gelecekte erken boşalma ve sertleşme sorunlarıyla karşı karşıya getirebiliyor. Çocuklarınızı korkutarak gelecekteki cinsel hayatlarını mahvetmeyin lütfen.
Bunun dışında medya (televizyon, müzik klipleri, şarkı sözleri, dergiler, filmler, video oyunları, internet), oyun çağındaki küçük kızları vaktinden önce yetişkin bir kadın gibi giyinmeye, makyaj yapmaya zorlamaktadır. Bu durum, ergenin hem kendisine hem ailesine hem de topluma zararlı mesajlar verilmesine neden olmaktadır. Aileler, çocukların eğitimlerinden sorumlu ilk sosyal yapı olduklarından, çocuklarının cinsel bir meta olarak sömürülmemesi için özellikle ergen kız çocuklarını eğitmeleri gerekmektedir. Bunun için de ilk olarak çocuklara, dış görünüşten daha önemli başka değerler olduğu öğretilmelidir. Anne ve babaların özellikle dürüstlüğü, çalışkanlığı, sorumluluğu, yardımseverliği, kısacası her bireyin bilmesi gereken kalıcı değerleri, çocuklarına aşılaması gerekiyor.