Kız ve erkek çocuklarda cinsel dürtüler ya da eğilim ne zaman başlar?
Bedenin ve zevk noktaların keşfedilmesine çocukluk döneminde başlanır. Özellikle 2 – 5 yaşları çocuklar cinsel organlarına yoğun ilgi duyarlar. Cinsel ilginin en yaygın olduğu dönemler, okul öncesi dönem ile ergenlik dönemidir. İlk kez çocukluk döneminde cinsel organların bir yere sürtünmesiyle ya da oynanmasıyla alınan haz “çocukluk mastürbasyonu” olarak adlandırılsa da bu bilinçli bir cinsel eylem değildir. Farkında olunmadan ve bilinçsiz bir şekilde yapılan bu cinsel keşif, cinselliğin başlangıcı olarak kabul edilir. Anne-çocuk ilişkisi çok iyi değilse, evin içi gerginse, çocuk mutsuzsa ve çok yalnız kalıyorsa, sosyal etkinlikleri azsa, arkadaş ilişkileri sağlıklı değilse ya da enerjisini yeterince harcayamıyorsa, mastürbasyon davranışına ebeveynler sert tepki gösteriyor ve cezalandırıyorsa çocuklar sık mastürbasyon yapabilir çünkü bu şekilde annenin ve babanın ilgisini üzerlerinde tutmuş olurlar.
Bilinçli cinsel etkinlik ise genellikle ergenlik döneminde yapılan mastürbasyonla başlar. Ergenlik döneminde cinsel organlarda ve cinsel davranışlarda belirgin değişiklikler olur. Cinsel organlar ve hormonlarda meydana gelen değişiklikler sonucunda ergenlerin 12-16 yaş arasında cinsel istek duymaları ve ilk mastürbasyon deneyimlerini yaşamaları normaldir. Kızlar klitorislerini keşfedip sürtünme yoluyla, erkeklerse penislerini okşayarak cinsel haz almaya başlarlar. Mastürbasyon ergenlikle birlikte başlayan cinsel yaşamın tek doyum kaynağı olduğu için önemlidir. Ayrıca mastürbasyon, cinsel uyarılma, haz alma, boşalma veya orgazm açısından kişinin kendisini keşfetmesine olanak vererek tüm yaşam boyu sağlıklı bir cinsellik yaşamasına yardımcı olur.
Ülkemizde genç erkeklerin çoğu, yasak ve günah düşünceleriyle, yakalanma korkusuyla, skor takıntısıyla ya da mastürbasyonun körlük, sağırlık yapacağı gibi batıl inanışlarla mastürbasyonu yanlış öğrenir ve uygular. Ülkemizde erkeklerde en sık karşılaşılan cinsel sorunların başında gelen erken boşalma, başaramama korkusu gibi sorunların temelinde işte bu cinselliği yanlış öğrenmeleri yatar. Yine ülkemizde kadınların yaşadıkları cinsel sorunların başında gelen cinsel isteksizlik ve orgazm olamama sorunlarının nedeni de çoğunlukla çocukluktan itibaren cinsellikten korkutularak, utandırılarak hiç mastürbasyon deneyimi olmadan ilk cinsel ilişkilerini yaşamalarından kaynaklanır. Oysa kişinin cinsel eylemlerden zevk alabilmesi için önce kendi bedenini tanıması, nelerden zevk aldığını bilmesi gerekir.
Son zamanlarda ilk cinsel deneyimin ergenlik yaşlarına kaydığıyla ilgili çok fazla anket, çalışma ve danışan görmekte, sorular almaktayım. Yapılan anket çalışmaları ilk cinsel birliktelik yaşının ve korunmasız ilişkiye girme oranının hem erkeklerde hem de kadınlarda her geçen gün düştüğünü gösteriyor. Gençler, cinsel eylemle tanışmadan önce her iki cinsin cinsel organları, cinsel birleşme, gebelikten korunma ve cinsellikle bulaşabilecek hastalıklar da dahil olmak üzere cinsellik hakkındaki tüm bilgileri doğru bir şekilde öğrenmiş olmalıdır. Ancak yine de kişinin cinsel ilişki deneyimini yaşaması için fizyolojik olarak hazır olması ve cinsel eğitim almış olması yeterli değildir. Partnerle kuracağı cinsel ilişkinin sorumluluğunu alabilecek ruhsal ve zihinsel olgunluğa da erişmiş olmalı, aralarında gerçek ve sevgiye dayalı bir ilişki bulunması gereklidir. Bu açıdan bakıldığında cinsel ilişkiye girmek için ideal yaştan değil, gelişimsel olgunluktan söz edebiliriz. Bu nedenle sağlıklı gelişim sürecinde, ilk cinsel deneyimin çocukluktan tamamen çıkılıp yetişkinliğe geçilmesinden sonra yaşanması gerekir.
Özellikle vurgulamak isterim ki 18 yaşından küçük kızların ve erkeklerin cinsel ilişki yaşaması hem biyolojik hem de psikolojik olarak sağlıklı değildir.