Cinsel Eğitim Şart…
Anne ve babalar olarak temel amacımız çocuklarımızın çevresiyle barışık, başarılı ve mutlu yaşamasını sağlamak olduğuna göre, gelişimin bir parçası olan cinsel eğitimi de çocuğun yaşına uygun bir şekilde, uygun zamanda verebilmemiz gerekmiyor mu sizce de!!! Gerekiyor tabi ki gerekmesine de hala cinsel eğitimi seks eğitimiyle karıştırıp gençleri yanlış cinsel ilişkilere özendireceğini sananlar var. Oysa cinsel eğitim, toplumun genel cinsel sağlığını korumak ve çocuklar ile ergenlerin erişkin yaşama sağlıklı bir geçiş yapabilmelerini kolaylaştırmak nedeniyle her geçen gün daha da önem kazanmakta.
Kendi cinselliğine karşı merak içinde olan çocuklarımıza ilk cinsel eğitimi, farkında olarak ya da olmayarak anne babaları olarak bizler vermekteyiz. Unutmayın ki 0–6 yaş dönemindeki ilk izlenimleri bütün yaşam boyunca çocuklarımızın yakasını bırakmayacak. Bu süreç sağlıksız olduğu takdirde tüm yaşamı olumsuz etkileyip sağlıksız, başarısız ve mutsuz bir cinsel hayatın temellerinin atılmasına yol açabilir.
Evde kaliteli ve tatmin edici bir eğitim verildiğinde çocuklar dışarıdaki kaynaklara yönelmeyecektir. Ama bilgi açığı varsa, merakı doyurulmuyorsa, sağdan soldan, arkadaşlardan, dergilerden, internetten bilgi öğrenmeye çalışacak ve belki de pek çok yanlış bilginin sahibi olacaktır. Bu nedenle evde doğru bilgiyi alırsa, dışarıdan gelen yanlış bilgileri eleme şansı olacaktır.
Cinsellik hayatın temel ve doğal bir parçasıdır. Bu nedenle çocuğun soru sorması da normaldir. Çocuğu “nerden duyuyorsun böyle pis şeyleri”, “seni terbiyesiz duymayayım bir daha “ gibi azarlasanız cinselliğin pis, kirli ve kötü olduğuna inanacaktır. Türkiye’de hem kadınlarda hem erkeklerde görülen cinsel işlev bozuklukları oldukça yaygındır ve temelinde de bu tür azarlanmalar, susturulmalar vardır. Konuşmak için doğru zaman çocuğumuzun bize soru sormaya başladığı zamandır. Öncesinde konuşmak gerekmez. Başlangıç cümleleri olarak; ‘bunu senin yaşında ben de merak etmiştim’ ya da “iyi bir soru, bunu seninle konuşmak isterim” ya da “sanırım senin yaşında pek çok çocuk da bu sorunun cevabını merak ediyordur” tarzında cümlelerle başlanabilir. Sorduğu soruları geçiştirmemek, ertelememek gerekir. Cevabını bilmiyorsak “bunun cevabını bilmiyorum ama en kısa sürede öğrenip sana anlatacağım” demeli ve gerçekten de cevabı öğrenip bunu çocuğa anlatmalıyız. Çocuklarla konuşurken ve sorularını yanıtlarken başka bir işle uğraşmadan onunla göz teması kurmak ve onun göz seviyesine eğilmek önemlidir. Yüz ifademizin tuhaflaşması, beden dilimizin değişmesi, ses tonun farklılaşması doğru değildir; çocuklar konuşulan şeyden rahatsız olunduğunu anlar. Çocuk söyleyebildikten sonra, cinsel organlara başka isim takmak anlamsızdır. Bu nedenle 3 yaşından itibaren, ebeveynler doğru biyolojik isimleri kullanmalıdır. Böylece çocuk en doğru şekilde, utanmadan, bu isimleri kullanmayı öğrenir. Sonuç olarak çocuğunuzla konuşurken sakin olun ve şaşkınlık göstermeden ne sorduğunu tam olarak anlamaya çalışın, sakın yargılamayın, mahremiyetini ve gizliliğini önemseyin, yaşayacağı süreçle ilgili bilgi verin ve bedenine bir yabancının dokunmaması gerektiğini öğretin.