Kadın Ve Erkek Dili
Birbirlerinden hem biyolojik hem de psikolojik olarak farklı olan kadınlar ve erkekler, “Kadınca” ve “Erkekçe” gibi çok özel iki ayrı dil kullanırlar. Bu diller, kadınların ve erkeklerin duygularına, düşüncelerine ve davranışlarına yansıyan; tepkilerini, beklentilerini, tercihlerini, arzularını ve hayata bakış açılarını belirleyen farklılıklarından oluşur.
Bu farklılıklar, hem çekici hem de gerekli olduğundan çok iyi bilinmelidir. İnsanın doğasında bulunan farklılıklara saygı göstermeyi ve onları kabullenmeyi içeren “dinleme” eylemi, bu nedenle tüm çiftler için geliştirilmesi gereken bir beceridir. Yanlış anlaşılmalar olduğunda ise, birbirinden çok farklı iki dil olan kadınca ve erkekçe dillerinin konuşulduğu hatırlanmalıdır.
Erkek doğası gereği düşünerek konuşur, tek bir konuya yoğunlaşır ve yoğunlaştığı konuyla ilgili hemen sonuca gitmek, çözüm üretmek ister. Kadın ise konuşarak düşünür. O da doğası gereği aynı anda birden fazla konuya yoğunlaşabilir. Kadın konuşurken konuyu ayrıntılarıyla genişletir ama erkek bir an önce esas konun konuşulmasını isteyerek konuşmayı daraltır.
Yani erkek ve kadında konuşma ve düşünme süreçleri birbirinin tersi şekilde işler.
Kadınlar için duygular, romantizm, birlikte anı paylaşma, işbirliği yapma ve uyum çok önemlidir. Stres altına girince yakın olmayı ve konuşmayı seçerler, duygularını paylaşarak kendilerini iyi hissetmeye çabalarlar. İçgüdüsel olarak yakınlık ararlar. “Seni seviyorum, benim için çok özel ve değerlisin” cümlesi onlar için hayatın anlamı kadar önemlidir. Karşılarındaki kişiyi paylaşmak ya ilişki kurmak isteğiyle dinlerler. İlişkilerinde yaptıkları en önemli hata, bir biçimde erkeği geliştirmeye, değiştirmeye ve dönüştürmeye çalışmalarıdır. Önsevişmenin zevkli süresini yaşamayı tercih ederler, cinsel istekleri yavaş kabarır ama bir kez isteklendiler mi kolay kolay doyurulamazlar.
Erkekler ise kısa ve net konuşurlar, erotizme, yalnızlığa, sonuç elde etmeye, hedefe ulaşmaya, güç kazanmaya, rekabete, işe, mantık ve etkenlik gibi konulara daha fazla ilgi gösterirler, hedeflerine varma endişesi taşırlar. Stres altına girince uzaklaşmayı ve yalnız kalmayı seçerler. Çözüm önerileri sunarak veya çözüm stratejilerini gözden geçirerek iyi hissetmeye çabalarlar. “Yardımına ihtiyacım var” cümlesi onlar için hayatın anlamı kadar önemlidir. Sorunlarını çözmek amacıyla bilgi toplamak için dinlerler, karar verme süreçleri kısadır. İlişkilerinde yaptıkları en önemli hata, kadının sorunlarını çözmeye çalışmalarıdır. Önsevişme bölümünü atlayıp boşalmayı veya orgazma ulaşmayı hedeflerler. Cinsel istekleri çabucak kabarır ve yine çabucak doyuma ulaşırlar.
Unutulmaması gerekir ki erkeklerin ilişkilerinde uzaklaşma ve yalnızlığa, kadıların ise yakınlaşma ve temasa ihtiyaçları vardır.
Özetle;
- Erkek BEN’merkezci, kadın SEN’merkezcidir.
- Kadın yönlendirir, erkek çözüm önerir.
- Erkek ilişkide yaşanan olumsuzlukları kolay unutur, kadın asla unutmaz.
- Erkek erotizmi, kadın romantizmi sever.
- Erkek ihtiyaç duyulmayı, kadın sevilmeyi ister.
- Erkek mesafe koymayı, kadın mesafeyi kaldırmayı sever.
- Erkek sessiz düşünür ve az konuşur, kadın sesli düşünür ve çok konuşur.
- Erkek mantığıyla, kadın sezgileriyle hareket eder.
- Erkek istediklerini doğrudan söyler, kadın ima eder.
- Erkek mantığı sever, kadın duyguları sever.