Vajinismus Tedavisi
Vajinismus Tedavisi Duygusal ve Zihinsel Olmalıdır..
Son zamanlarda vajinismusun psikolojik olmadığı, dolayısı ile de tedavisinin ilaçlarla ya da cerrahi müdahaleler ile olması gerektiği, hatta sadece mekanik olarak cinsel birleşmenin sağlanmasının yeterli olacağı, bunun da sadece 1-2 seansta olabileceğine ait demeçler okumaktayım. Hapla, kremle, botoks, anestezi ya da muayenehanede gerdekle yeni evli çiftlerin hayatlarını kabusa çeviren bu problemi tedavi edebileceklerine ait ifadeleri okudukça hayretler içinde kalıyorum.
Ülkemizde cinsel tedavi için başvuran her on kadından bir ya da ikisinin yaşadığı vajinismus, vajina girişini çevreleyen ve aşk kasları olarak bilinen pelvis taban kaslarının istem dışı kasılması sonucu cinsel birleşmenin imkansızmış gibi algılanması, cinsel birleşme denemelerinde acı ve ağrıya neden olması veya bu yüzden cinsel birleşmenin hiç gerçekleşememesi durumudur. İrade dışı yaşanan bu kasılma, vajinal açıklığı daraltarak cinsel ilişkinin ağrılı olmasına ya da imkânsız gibi algılanmasına yol açar. Aslında yaşanan, kadın bedeninin ve ruhunun penis-vajina birlikteliğini içeren cinselliği reddetmesidir. Bu nedenledir ki vajinismus tedavisinin mekanik değil sevgi ve paylaşım odaklı olması gerektiğini savunmaktayız…
Cinsel organlar denildiğinde akla genellikle penis ve vajina gelir. Oysa ki en önemli cinsel organımız beyindir, çünkü cinsellikten alınan haz tamamen duygularımız ve düşüncelerimizle bağlantılıdır. Eğer kişinin cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceleri varsa cinsel ilişkiden haz alması da zordur. Tam da bu nedenle seks yapma korkusu olarak bilinen vajinismus, çoğu zaman bedensel değil zihinsel bir durumdur.
Vajinismusta aşk kaslarının istemsiz kasılması gibi “bedensel engeller”in yanı sıra, cinsel ilişkiye girilmesine yüklenen bilinçdışı anlamlar ile bunlara bağlı ortaya çıkan korku ve kaygı reaksiyonları gibi “psikolojik engeller” de çiftin seks yapmasını, sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşama sahip olmasını engeller. ‘İnsanlar neden seks yapmak ister?’ sorusunun yanıtı tedavi seçiminde çok önemlidir. ‘Çocuk yapmak, seksi bir görev gibi yerine getirmek veya eşi mutlu etmek’ gibi yanıtlar bedensel engelleri aşmayı içeren ve daha çok jinekologların vajinaya dilatatör ya da botoks uygulaması şeklindeki girişimsel ve duygusuz tedavileri akla getirirken, ‘Cinsellikten karşılıklı zevk almak, hazza ulaşmak, kadınlığı ve anneliği özgürce deneyimlemek’ yanıtı ise psikolojik engelleri de aşmayı amaçlayan, daha çok cinsel terapistlerin cinsel terapi uygulamalarını içeren bütüncül ve duygu odaklı bir tedaviyi akla getirmektedir. Cinselliği özgürce ve keyifli yaşayabilen bir kadın olmayı amaçlayan gerçek bir tedavi; önce psikolojik engellerin aşılmasını, daha sonra da bedensel engellerin aşılmasını içermelidir.
Özellikle tek seansta çiftin muayenehanede cinsel ilişkiye sokulması, kızlık zarının ameliyatla alınması, genel anestezi altında cinsel birleşmenin yapılması, vajinaya botoks uygulanması, ilişki öncesinde alkol ve uyku hapı gibi maddelerin kullanılması, vajinaya buhar tutulması, sıcak suya oturmak ve kas gevşetici ilaçların kullanılması, lokal anestezi kremlerinin ilişki öncesinde vajinaya uygulanması gibi geçersiz ve işe yaramayan çözümler, çiftlerin umutlarını, inançlarını kırmaktan başka işe yaramayacaktır. Oysa ki vajinismus sorunu yaşayan çiftler duygusal ve zihinsel bir tedaviye gereksinim duyar. Günümüzde uygulanan ilk seçenek tedavi yöntemi de vajinismusa özgü cinsel terapidir.
Cinsel terapide ilk hedef psikolojik ve bedensel engelleri çiftin birlikte aşması, ikinci hedef ise güzel sevişme sanatını öğrenmek ve geriye dönüşü engellemek şeklindedir. Sadece penisin vajinaya girmesini içeren çözüm odaklı bir tedavi değil sevgi ve hazzın karşılıklı paylaşılmasına odaklı vajinismus tedavisi, bilimsel ve bütüncül olduğu kadar insani ve etik bir tedavidir. Ayrıca cinsel terapi, sadece bedensel engelleri aşmayı amaçlayan vajinismus tedavisi sonrası ağrılı cinsel ilişki, cinsel isteksizlik veya orgazm olamama gibi ikincil cinsel işlev bozukluklarının ortaya çıkmasını engeller, sağlıklı ve mutlu bir evlilik için sağlam temellerin atılmasını da sağlar.