Vajinismus Zamanla Geçmez, Uygun Bir Tedavi İle Geçer…
Ülkemizde evli her on kadından birinde ya da ikisinde görülen ve “seks yapma korkusu” olarak bilinen vajinismus, yeni evli çiftlerin en büyük kâbuslarından biri olmaya devam ediyor. Cinsel birleşme sırasında kadının, çok fazla ağrı, acı, kanama olacağı YANLIŞ BEKLENTİSİ nedeniyle endişe, korku ve kaygı duymasıdır asıl problem. Bunun sonucunda da İSTEMSİZ olarak, yani iradesi dışında bacaklarını kasar ve eşini iterek cinsel birleşmeye kendini kapatır. Kökeninde ise çoğunlukla çocukluk çağından kalma korkuların, doğru bilinen yanlışların (cinsel mitler), suçluluk, utanma veya ayıp gibi duygularının rolü büyüktür.
Kadınların korkulu rüyası olan vajinismus, sadece fiziksel bir problem değil kaygı, saplantı ve kötümserliği de içinde barındıran psikolojik bir travmadır aynı zamanda; düşüncelerde başlayan korku ve kaygıların görünen yüzüdür. Vajinayı kasan da beynin komutudur; yani vajina beyine esir olmuş durumdadır. Böyle bir durum bir kez yerleşti mi, bunun yanlış olduğunu bilse bile artık kontrol etmek elinde değildir, ne yapsa engel olamaz. Bu nedenle vajinismuslu bir kadına ‘gevşe’, ‘onu düşünme’, ‘bir şeyler iç’, ‘sakinleştirici al’, ‘buhar banyosu yap’ gibi öneriler cinsel sağlık bilimine aykırı önerilerdir. Çaresizliğe düşen insanların bilim dışı çözümler araması da maalesef sık rastlanan bir durumdur. Kızlık zarının ameliyatla alınması, genel anestezi altında cinsel birleşme, vajinaya botoks uygulanması, muayenehanede gerdek vb. bilimden ve etikten uzak girişimler hem zaman ve para kaybına hem de umutların tükenmesine yol açmaktadır.
Tedavi için atılması gereken en büyük adım; ÇİFTİN iyi bir rehber olacak cinsel terapisti bulması, sorunlarını açıkça anlatması, bunun ORTAK SORUNLARI olduğunun farkına varması ve en önemlisi de iyileşme arzusunun olması. Çift bunu yapmayı başardığı takdirde, VAJİNUSMUSA ÖZGÜ CİNSEL TERAPİ ile tedavi % 100 ve geriye dönüşümsüz olarak kolaylıkla mümkün olmaktadır.