Sevgi, Sadece 14 Şubat’a Özgü Değildir!
Toplumumuzda halen aşkın ve sevginin hakkının yeterince verilemediğine dikkat çeken TERAPİDER (Aile Terapileri ve Terapistleri Derneği) Genel Başkanı Aile ve Evlilik Terapisti Uz.Dr. Taner Canatar, 14 Şubat’ın anlamını sorguladı. “Her insan yılda bir kez dahi olsa kendini özel hissetmek ister. Ama sevilen kişiye yılın sadece bir günü özelmiş gibi davranılması bu günün anlamını biraz da olsa yitirmesine sebep oluyor. Ne acıdır ki günden güne üretmeden tüketmeyi alışkanlık haline getiren toplumumuzda, 14 Şubat’ı kutlarken sevmeyi, sevilmeyi, aşık olmayı, evliliği ya da aile olmayı tam anlamıyla beceremediğimiz de bir gerçek. Çeşitli ritüelleri olan sevgililer günü de, ekonomiye hareket getiren ama sevgiyi yürekten yaşayamadığımız bir etkinlikten öteye gidemiyor. İnsanlar, bu özel günde yaşadıkları romantik duyguların etkisiyle alışveriş merkezleri ya da mağazaları doldurarak hem güne özel ritüelleri gerçekleştirmek, hem de keyif alacakları, eğlenceli bir alışveriş deneyimi yaşamak istiyorlar. Oysasevdiğiniz kişiyi her gün biraz daha mutlu kılabiliyorsanız, o zaten her gün sevgililer gününü kutluyor olacaktır. Aslında sevdiği için kadınların öldürüldüğü bir ülkede sevgililer gününü kutlamak ne kadar gerçekçi olur ki ?’’ dedi. İşte Dr. Canatar’ın tespitleri:
‘İlişkilerde sevgi ve tutku olmalı. Sevgiyi anlatmak için öncelikle kişinin kendisini sevmesi, olduğu gibi kabul etmesi ve 5 duyusu ile hayatı yaşaması önem taşıyor. Sevgi, sadece 14 Şubat’a özgü olmamalı, her gün yaşanmalı. Çiftlerin sağlıklı bir iletişim kurarak birbirini tamamlayabilmeleri için erkekte erkeksilik, kadında dişilik ön planda olmalı ve bunlar dengede bulunmalı. ‘Konuşmak’ kadınların, ‘takdir edilmek’ de erkeklerin en önemli gereksinimlerinden biri. Romantizmin sürebilmesinin yolunun sadece hediyeler ve lüks restoranlar için çok para harcamaktan geçtiğini düşünmek büyük bir yanılgı; kadınlar dokunulmak, dinlenmek, anlaşılmak ve duygularını paylaşmak isterken, erkekler ise takdir edilmek, onaylanmak ve zaman zaman yalnız bırakılmak istiyor. Burada önemli olan günlük hayat içerisinde fazla vakit ve para harcamadan duygulara dokunabilmek. Bununla birlikte 14 Şubat Sevgililer Günü de sevginin somut olarak yaşanması için bir araç olarak görülmelidir.
Peki Dr. Canatar bu özel gün için çiftlere neler tavsiye ediyor:
BEKLENMEYENİ YAPIN!
- Sevgi sözcüklerinin karşıdan gelmesini beklemeyin. Partnerinizden önce davranın ve “Seni seviyorum” deyin.
- Hafızanızı yoklayın! Ona bugüne kadar hiç söylemediğiniz sevgi sözcükleri mutlaka vardır. Sevginizi samimice anlatacak bir cümle düşünün. Aklınıza gelmiyorsa da bunu araştırın, bulun ve mutlaka uygulayın.
- İlla ki hediye mi alacaksınız? Düşünün bakalım son bir aydır kendisi için ne almak istiyordu? Hiç tereddüt etmeyin ve onu alıp sürpriz yapın.
- İlişkinizde geçmişte yaşadığınız en mutlu anı içeren ve ikinizi de heyecanlandıracak bir fotoğrafı bulun, çerçeveletip ona hediye edin.
- Geçmişte unutmadığınız bir anın tüm ayrıntılarını ve ona ifade edemediğiniz tüm duygularınızı yazın ve ona verin.
- Onun ulaşabileceği veya görebileceği her yere sevgi sözcükleri iliştirin.
- Özel bir gece yaşatabilmek için fantezilerinizi kullanın. Hayal gücü sevgiyi beslemenin en güzel yoludur.
- Dokunmak çok önemlidir. Rutinlerin dışına çıkın ve bugüne kadar hiç dokunmadığınız bir şekilde, her yerine dokunun, okşayın ve şefkat gösterin.
- Eğer 14 Şubat ilişkinizde yeni bir başlangıç olacaksa sloganınız “Beklenmeyeni yap!” olmalı. Sürprizleriniz ise tamamen hayal gücünüzle sınırlı. Ancak unutmayın! Yapacağınız her olursa olsun bunu asla bir gün değil her gün yapmaya çalışın. Asla bir günlük sevgili olmayın.
Unutmayınız ki her şeye rağmen sevmek ve sevilmek dünyanın en güzel duygusu …..
Sevgililer gününüz kutlu olsun…