Cinsel Şiddet Ve Tecavüz Vahşettir, Sapkınlıktır!
Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimini tamamlamamış, henüz 18 yaşını doldurmayan kişiler; çocuk doğurma sorumluluğu taşımaya hazır olmayan, ihmal veya istismara açık bireyler sayılmakta ve bu bireyler ‘korunma ihtiyacı olan çocuklar’ olarak nitelendirilmektedirler. Bu bağlamda çocuktan en az 5 yaş büyük bir bireyin, kendi cinsel tatmini için, çocuğa yönelik her türlü cinsel içerikli davranışının cinsel istismar olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Aile Terapileri ve Terapistleri Derneği (TERAPİDER) Genel Başkanı Psikoterapist Uz. Dr. Taner CANATAR; ”Çocuklara yönelik her türlü cinsel istismar aile ve toplum için onarılması çok zor sorunlara ve de geri dönülemez sonuçlara yol açabilen toplumsal bir suçtur. Cinsel istismar toplumda sık rastlanan bir durum olmasına karşın, çoğunlukla gizli kalmakta, en çok yüzde 5-10’u ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıktığında da genellikle tecavüz ve ölüm haberleri ile birlikte yer almaktadır. Cinsel şiddet ve tecavüz, kime yönelik olursa olsun kabul edilemeyecek, özrü ya da hafifletici nedeni olamayacak bir suçtur, üstelik savunmasız küçücük çocuklara yönelik olduğunda ise bir tür vahşettir, sapkınlıktır. Çocuklara cinsel istek duymak anlamına gelen PEDOFİLİ (sübyancılık), günümüz psikiyatri sınıflandırma sistemlerinde ‘parafililer’ yani ‘cinsel sapkınlıklar’ ana kategorisi altında ele alınmaktadır. PEDOFİL, en az 6 ay süre ile ergenlik (13 yaş) öncesi çocuklara yönelik doğal olmayan sapkın cinsel istek duyan kişidir; en az 16 yaşındadır ve istek duyduğu çocuktan da en az 5 yaş büyüktür. Pedofilide çocuklara karşı tekrarlayıcı cinsel dürtü ve tahrik edici fanteziler ortaya çıkar, bu cinsel dürtülere göre davranır veya bu nedenle belirgin sıkıntı duyulur, sosyal ve mesleki uyum bozulur. Pedofilik kişiler, çoğunlukla kendi çocukluk dönemlerinde istismara maruz kalmış ve sosyal olarak içe dönük, aile bireyleri ile yakın ve sıcak ilişki kuramayan, sosyal açıdan yeterince olgunlaşmamış bireylerdir. Çocukluk çağında cinsel istismara, tacize veya tecavüze uğramış bireylerin hayat boyu süren ilişki, kişilik ve akıl sağlığı sorunları yaşadıkları da ispatlanmıştır. Hangi türde olursa olsun şiddete uğramak veya şiddete tanık olmak çocukları ve çocukların geleceklerini ciddi bir biçimde etkiler.” dedi.
Çocuğa cinsel istismarın toplumsal bir sorun olduğunu ve bu nedenle de tüm toplum kurumlarını kapsayacak gelişim ve koruma programlarının acilen hayata geçirilmesinin şart olduğunu belirten TERAPİDER Başkan Yardımcısı Öğr. Gör. Uz. Dr. Aydan AKSÖYEK açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ” Bizlerin de toplum olarak, her yönden gelişmiş bir ülke ve sağlıklı yaşam koşullarına sahip olma, bununla birlikte de çocuklarımızın mutlulukla, huzurla büyümeleri beklentimiz var. Bu noktada hem devletimize, hem medyamıza, hem ruh sağlığı profesyonellerine, hem de ailelere çok fazla sorumluluk düşüyor. Cinsel istismar, cinsiyet ayrımcılığı ve toplumsal halk sağlığı konularında toplumun hızla bilinçlendirilmesi ve cezai yaptırımların caydırıcı olacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Israrla vurgulamaktayız ki yasalar önünde çocuklara cinsel istismar ve tecavüz en ağır şekilde cezalandırılması gereken bir suç olarak kabul edilmeli, 18 yaş altındaki evlilikler yasalarla kesin bir şekilde engellenmeli, özellikle kız çocukları eğitime dahil edilmeli ve meslek edinme imkanları arttırılmalı, cinsel eğitim yasal olarak şart olmalı, cinsel istismar, cinsiyet ayrımcılığı ve ensest ilişkiler konularında toplum hızla bilinçlendirilmelidir.”